Aziz ülkemin kıymetli yurttaşları, değerli basın mensupları hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum
Bildiğiniz üzere 30 Haziran 2024 tarihinde Kayseri ilimizde 5 yaşındaki bir kız çocuğuna uygulanan çocuk istismarı ile karşı karşıya geldik. Bu çirkin olay ve sonrasında yaşanan gelişmeler hepimizi derinden üzmüştür.
Biz bir kereden bir şey olmaz anlayışına karşı yıllardır mücadele veren bir partinin neferleri ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin teminatı olan Atatürk gençliği olarak bu olayın hiç yaşanmamış olmasını isterdik. Ama canım ülkemizin yürütme erkinin başında olan iktidar sahiplerinin yıllardır uyguladığı yanlış dış politikanın sonucu olan bu elim hadiselerin bir daha tekrarlanmaması için uyarıda bulunmak boynumuzun borcudur.
Öncelikle ifade etmek isteriz ki, hayatının tehlikede olması nedeniyle evinden, yurdundan olan komşularımızın acısını acımız olarak görüyoruz. Bilinmesini istiyoruz ki hiç kimseyi ve hiçbir milleti potansiyel bir suçlu ve sorun olarak görmüyoruz.
Ancak bazı konulardaki hassasiyetlerimizi, tespitlerimizi ve endişelerimizi belirtmek istiyoruz:
• Yaşanan olaylar mevcut genel iktidarın uyguladığı dış politikasının ne kadar yanlış olduğunu gözler önüne sermiştir.
• Bunca yıllık devlet aklını hiçe sayan, Türkiye dış politikasının oturduğu temelleri yok sayan ve maalesef tek kişinin verdiği kararlar ile oluşturulan Ortadoğu, Suriye ve sığınmacı politikası yerle bir olmuştur.
• AKP hükümeti neden olduğu sorunların faturasını muhalefete ve halkımıza kesmeye çalışmaktadır.
• AKP hükümeti, her geçen gün sayısı daha fazla artan sığınmacıların demografik, sosyal, kültürel ve ekonomik yapımızda meydana gelen tahribatı önleyecek bir politika üretememiştir. Bu tahribatı giderecek bir politikası da bulunmamaktadır.
• Türk halkı misafirperverdir, komşusunda cenaze de olsa düğün de olsa bırakın komşuna, komşunun misafirine bile kapısını açar. Ancak her evin alacağı misafir sayısı bellidir. Bunu sade bir yurttaş bile bilirken devleti yöneten AKP hükümetinin canım yurdumun kaç sığınmacıya kapısını açabileceği üzerinde en ufak bir çalışması olmamıştır.
• Eve gelen misafirin ne zaman gideceği bellidir ancak AKP hükümeti sığınmacıların ne zaman ve nasıl evlerine döneceği ile ilgili en ufak bir çalışma ve yol haritasını kamuoyuyla paylaşmamıştır.
• Kimin kaç çocuk yapacağına dahi karışan kişiler sığınmacılar konusunda bir nüfus planlaması ve buna dair eğitim benzeri girişimleri olmamıştır.
• Vatandaşının bile hangi evde kaç kişinin yaşadığını bilen ve bunu bildirmeyen vatandaşına dahi cezai müeyyide uygulayan hükümet, aynı evde 15-20 kişi yaşayan ya da yaşıyor görünen sığınmacılar ile ilgili yeterli kontrol ve denetimi yapmakta mıdır?
• Bugüne kadar bildirdiği adreste oturmayan kaç sığınmacıyla ilgili rutin denetim kapsamında idari işlem yapılmıştır veya hiç yapılmış mıdır?
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde yürüyen biz cumhuriyet gençlerini fazlasıyla üzdünüz ve kızdırdınız.
Biz artık soru sormak değil sorunun ortadan kalkmasını istiyoruz. AKP hükümetinin uyguladığı yanlış Suriye ve sığınmacı politikasının bedelini; bir kız çocuğu, ailesi ve aziz milletimiz ödemiştir.
Bu suçun faili bellidir sebebi ise AKP hükümeti ve yürütme erkinin başındaki kişinin uyguladığı yanlış politikadır. Halbuki iktidar tarafından izlenen bu politikanın yanlış olduğunu ileride kötü sonuçlar doğuracağını bizler ilk günden söylemiştik.
Bilinmelidir ki dün kardeşim dediğinle bir günde düşman olunmaz, hele hele Türk bayrağını yakan, Türk mallarına zarar veren ile dost olunmaz. Maaş verdiğiniz kişiler sizin ülkenize zarar veriyorsa hem onlar yanlış yoldadır hem de onlara o maaşı verenler yanlış yoldadır. Bizim üzerimize düşen ise bu yanlışa sebep olanları bir an önce demokratik yollarla milletimizin kararıyla o makamlardan kaldırmaktır. Ve inanın bu millet sizi o makamlardan kaldırmaya hazırdır.
Atamızın “Yurtta barış dünyada barış” sözünün günümüz temsilcileri olarak her türlü savaşa karşıyız savaş sonucunda doğan bu çaresizliği de yok saymıyoruz.
Ancak Suriye’de yaşanan bu iç savaşın ülkemiz üzerinde oluşturduğu gerek sosyal gerek ekonomik gerekse de ahlaki sonuçlarına tahammülümüz yoktur bundan sonra da olmayacaktır.
Yaşanan son elim olay ve yaşananlar da göstermiştir ki bıçak kemiğe dayanmıştır. İsteğimiz ise bu olayın sebebi politikalardan bir an önce vazgeçilmesi, bölge politikasında ülkemizin elinin güçlü olması ve yön veren pozisyonda olmasıdır.
Vatandaşlarımızı ve özellikle de gençlerimizi provokatif eylemlere karşı dikkatli olmaya ve itidalli davranmaya davet ediyoruz. Hiç endişeniz olmasın ki ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gençleri görevinin başındadır.
Ve emin olun ki ilk genel seçimde size, bize bu ülkenin aydınlık geleceğine bunları yaşatanlar bir daha halkımızdan bu yetkiyi alamayacaktır.
Ve Saray iktidarına diyoruz ki: ya bir an önce mülteci sorununa bir çözüm bulun ya da her sorunun çözümü için hazır olan Halkın iktidarı için daha fazla vakit kaybedilmesine sebep olmayın.
Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunuyor katılımınız için hepinize teşekkür ediyoruz.