Kontrolsüz Güneşe Maruz Kalmanın Cildimizde Oluşturduğu Hasar
Cildimiz vücudumuzun dış dünya ile temasını sağlayan, ısı dengemizi sağlamaktan, D-vitamini üretimine kadar birçok yararlı işlevi yerine getiren önemli bir yapıdır. Vücudumuzun bu önemli yapısında zamanla yıpranma meydana gelebilmektedir. Cildimizde meydana gelen kırışıklık, lekelenme, sarkma gibi olumsuz değişiklikler güneşin zararlı etkileri ile daha hızlı ve fazla olabilmektedir. Dış görünüşüne önem veren herkesin güneşten korunma konusunda hassas davranması gerekmektedir.
İşin kozmetik öneminin yanı sıra, aralıklı olarak yıllar boyunca güneşe ciddi maruz kalınmasına bağlı, ileriki yıllarda deri kanseri bile gelişebilmektedir. Ailesinde deri kanseri olan kişiler, genetik yatkınlık açısından yüksek risklidir. Açık tenli kişiler, mesleği gereği sürekli dış ortamda çalışmak zorunda kalan kişiler (çiftçiler, inşaat ustaları, şoförler …) mutlaka güneşten korunmaya dikkat etmelidir. Korunmak için muhakkak dışarıya çıkmadan önce yüksek koruma faktörlü güneş koruyucu krem sürmeli, güneş ışınlarının dik açı ile geldiği saatlerde dışarı çıkmamaya dikkat etmeli, ultraviyole korumalı kıyafetler kullanmaya özen gösterilmelidir.
Cildinde sonradan oluşan koyu renkli lekesi olanlar, uzun yıllardır mevcut olan fakat son zamanlarda renginde belirgin değişiklikler olan ve büyüme yapan, 4 haftadan uzun süren iyileşmeyen yara benzeri lezyonları olan kişiler muhakkak bir cildiye veya plastik cerrahi uzmanına görünmelidir.
Güneşten korunma konusunda gerekli hassasiyeti göstermemiz durumunda daha sağlıklı, lekesiz ve az yıpranmış bir cildimiz olacaktır.