"İnsanların sizi nasıl hatırlayacağından sadece siz sorumlusunuz. Bu nedenle davranışlarınızı hafife almayın."
Ne kadar güzel ve anlamlı bir söz ...
Hayata dair bıraktıklarımız sadece karakterimizden yansımalar olmayacak mi ?
Öyleyse neden iyi olmak yerine hep kötü olmayı seçiyorsunuz ... Bir arkadaşınız yeni bir araç aldığında onunla sevinip beraber yapacağınız etkinlikleri düşünmek yerine , neden nasılları detaylarını düşünüp kıskanıyorsunuz.
Hayatın çok kısa olduğunu geriye dönüp baktığımızda görüyoruz . Peki geriye baktığımızda güzellikler şükürler yerine pişmanlıklar keşkeler bırakmak mi daha iyi . İkisini de kendimiz belirliyoruz aslında en başta bunun farkında olmak gerekiyor . Kendimizin farkında olup , neyi istiyoruzu belirlemek gerekiyor.Kendinin farkında olan kişi kendini sever , ailesini sever , tüm çevresini sever , işini sever , doğayı sever , canlıları sever . Günümüzde yaşanan tüm olumsuzluklara baktığımızda aslında sevgi eksikliğinden kaynaklandığını görüyoruz.Sevgi eksikliği kaybetme korkusunu, kıskançlığı ve hırsı büyüterek olumsuz davranışlara yol açarak kötü bir insan olmanızı sağlıyor . Oysaki sevgiyi başka şeylerde değil kendimizde bulduğumuzda bir çok şeyin değiştiğini göreceğiz.
Etrafımıza sevgi ektiğimizde sevgi ile anılan bir birey olacağız.
Sevgi eken sevgi ile anılır; kötülük eken nefretle ...
Çevremize baktığımızda da bunun yansımalarını net bir şekilde görüyoruz aslında . Hepimiz biliriz ki sevgi ile yetişen toplumlar birlik beraberlik , yardımlaşma , bütün olmak ve en önemlisi mutlu huzurlu şekilde yaşarlar . Bir de kin ve nefret ile beslenen toplumlara baktığımızda ayrıştırıcılık, şiddet , sapkınlık , hırsızlık gibi bir sürü toplumsal suçlara yol açar . İşte tam da bu yüzden diyorum ki insan ilk önce kendini severek tüm dünyayı değiştirebilir .
Ben sevgi insanı olmayı seçtim ya siz ?
Tuğba Uslu