Merhaba,
Öncelikle internet medyacılığında yeni bir nefes olan Denizli Kent20haber’in yayın hayatının hayırlı olmasını diliyorum. Genel yayın yönetmeni Bülent Öztürk Bey ile yıllar öncesinden çok güzel bir Dergi çalışmasında yolumuz kesişmiş idi. Şimdi de burayız.22 yıllık doktorluk hayatımda edindiğim bilgi ve tecrübeler ışığında sizleri tıbbi terimlere boğmadan, olabildiğince sade, sizlerle karşılıklı sohbet ediyormuş gibi sağlık yazılarımla burada buluşacağım.
Kanuni Sultan Süleyman’ın hasta yatağında söylediği o meşhur söz : “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” sözünün anlamı 2020 yılında tüm dünyada vücut buldu diyebiliriz.
Sevinç de ve mutluluk da, acı ve sıkıntılarda hepsi hayatımız ile iç içe... Ancak bütün bu problemler sağlığımız gündeme geldiğinde hemen arka sıralarda yerini alıveriyor. Bir tek nefesin bile değeri o an anlaşılıyor.. Bütün dünya insanın olsa bile sağlık olmayınca hiçbir önemi kalmıyor. Tüm dünyadaki corona virüsleri toplasak 1 gr etmeyecek bu virüs Zengin/fakir, iyi/kötü bütün farklılıklarını ortadan kaldırdı.
Corona Virüs Çin de ilk tanısı konulduğunda, hatta çok hızlı yayılmaya başladığında tüm dünya bu durumu hafife aldı, hatta yıllarca bu tür virüslere ve pandemilere karşı Ülkelerin hazırlıklı olmasını isteyen Dünya Sağlık Örgütü bile tam anlamı ile çuvalladı, maske takma konusunu bile netleştiremedi.
Adım adım dünyayı etkisine alan virüs Ülkemizde ilk tanısı konulduğunda mart ayı başı idi, özellikle yaşlı nüfusu çok fazla olan İtalya, ispanya gibi ülkelerde hastane kapasitelerinin de yetersiz kalması ile ölüm oranları o kadar yüksek seviyeye ulaştı ki ülkemizde de olayın ciddiyeti yetkililer ve halkımızca daha iyi anlaşıldı sanırım.
Bu süre içinde virüsü ve oluşturduğu hastalığı bilim adamları,doktorlar daha iyi tanımaya başladı,.yeni tedavi protokolleri geliştirmeye başladılar.Yoğun bakımda kalma süreleri kısalmaya başladı,ancak tüm dünyada tanısı konulmuş hasta sayısına bakıldığında toplumların büyük kısmının halen bu virüs ile karşılaşmadığını görüyoruz.Ortak kanı virüse karşı aşı geliştirilmesi ile köklü bir rahatlamaya kavuşabileceğimiz yönünde.
Ülkemizde de Sağlık bakanlığının öncülüğünde bir bilim kurulu oluşturdu ve bir yol haritası belirlenmeye çalışıldı. Bilim kurulu karar ve tavsiyelerinin neler olduğu, hükümetin bu önerilerin ne kadarını uyguladığı ya da uygulayabildiğini tam da bilmek mümkün olmadı zira Dünyada da ülkeler ekonomileri düzeyinde değişik uygulamalarda bulundu. Sadece hafta sonları yapılmaya çalışılan sokağa çıkma yasakları ile yeterinde izole olunabildi mi? Sanmıyorum.
Herkesin gözü kulağı Sağlık bakanımızın açıklayacağı sayısal verilerde. Peki bu sayıları nasıl okumalıyız? Sayıların bize doğru bilgi vermesi için istatistiksel olarak anlamlı olacak düzeyde yeterli sayıda olması, toplumu temsil etmesi gerekiyor. En basit anlamda test sayısının olabildiğince yüksek olması gerekir. İkinci olarak burada verilen testi pozitif çıkan vaka sayısı. Bu sayıya dahil edilmesi gereken bir gurup var ki bu çok değerli: testi negatif çıksa dahi bilgisayarlı tomografi ve kliniği ile covid 19 hastası olduğu tanısı konulup tedavi alan hasta sayısı. Bu sayı bu verilerde bulunmuyor. Dolayısı ile hasta sayımızın ekranda gördüğümüz sayılardan daha yüksek olduğunu da unutmamalıyız.
Hepimiz virüs den önceki gündelik yaşantımıza dönmek istiyor ve umuyoruz. Ancak özellikle havaların iyiden iyiye ısındığı bu günlerde sanki virüs gerçeği hiç yokmuş gibi davranmak hayatımızın en büyük hatası olacaktır. Bu tür davranışların neden olabileceğini araştırdığımda karşıma kabaca 2 neden çıktı. Birincisi yetkili ağızlardan duyurulan, virüsü kontrol altına aldık, başardık gibi açıklamaların halkımızda büyük bir rehavete neden olması ve uygulamalardaki çelişkiler. Örneğin topu olarak bir araya gelinmemesi sık sık vurgulanırken hatta yasaklanırken uçaklarda seyahatin teşvik edilerek devam edilmesi. İkincisi ise maalesef halkımızın vurdum duymazlığı.
Sonuç: lütfen virüsü ciddiye alalım. Maske takma, mesafe ve hijyen üçlüsünü zorunlu olduğu için göstermelik olarak değil, inanılarak ve büyük ciddiyetle uygulayalım
‘’ VİRÜSE KARŞI GÖRÜNMEZ HALE GELELİM ‘’
Dr Özgür NALBANT
Medikal Estetik Hekimi